Efendim daha önce de dedik bundan sonraki maçlar artık amaçsız geçer, formalite teşkil eder diye…
Başlıktaki ’11 neden diye merak edenler olabilir. Aslında ben bu başlığı yıllar önce yine attım. Maksadım, iki hafta önceki yazımda olduğu gibi, Ankaragücü ve Gençlerbirliği’nin çoğunlukla ligin son 7-8 haftasında amaçsızlaşmasını ve ligden düşme riskini atlatmasını pekiştirmek. O nedenle yıl 2011 ve yine asayiş berkemal!
Gençlerbirliği’ne artık paçayı sıyırdı diyebiliriz. Buca’nın yenilmesi ile bundan sonra sıkıntı yaşamayacağı net. Murat Erdoğan’ın takımına zarar veren hareketi, Dixon’ın topu ıskalaması derken atılan ikinci gol ve skoru rahatlatan 3. gol. Twitter ve Facebook’ta takip ettiğim bazı taraftar arkadaşlar, hem skora hem de bu kadar rahat kazanmaya adeta inanamamıştı. Evet Gençlerbirliği kazandı ama bazı çarpıcı notlar hala devam ediyordu. Rakip 10 kişi bir frikik kullanıyor, kırmızı-siyahlı 11 futbolcu da hem barajda hem de ceza sahasında bekliyor. Thomas Doll’ü hatırlatıyor bu gibi anlar bana. Bu arada 1. ve 3. gollerdeki seyir zevki üst düzeyde idi. Jedinak’ın topu Hurşut’a vermesi, Hurşut’un adrese teslim ortası ve kafa vuruşu klastı. Mustafa Pektemek’in golündeki pas harikuladeydi. İyi bir süredir böyle klas goller görmemiştik.
Ankaragücü’nde bundan sonrası artık Mesut Bakkal’ın bu dinamizmi sürdürüp sürdüremeyeceğini izlemekle geçecek. Ayrıca, yeni sezona dair vizyonunu görmek için sabırsızlıkla bekliyoruz. Taraftarın sevgisini kazandığı açık. Ankaragücü’nün Sapara’sızlığı çok belliydi Eskişehir karşısında. Vittek etkisizdi. Gelecek sene bu takımda iyi iki kanat oyuncusu, aynı forvet ikilisi, arkasında Sapara, gelecek başarıyı şimdiden merak ediyorum. Fatih Tekke’nin golü keyif doluydu. İyi bir Serdar Özkan’ı biz de istiyoruz lakin istikrarsız, attığı gol çok güzeldi. Bu maça ve aslında sezona dair en içimi burkan notlardan biri de, Aydın Toscalı’nın bekleneni hiçbir şekilde verememesi oldu. Tecrübeli futbolcu takıma çok şey katamadı. Gelecek sene kalması ile kalmaması arasında bir fark göremediğimi belirtmeliyim.
Lacivert Blog
Uzun süredir futbol bloglarına yer vermediğimi fark ettim. Malum, yayıncı kuruluş ile blogspot hadisesi de yeşil sahalara dair güzellikleri görmemizi bir süre engelledi. Bu yazıda, Ankara futboluna dair iki blogu sizlere tanıtacağım. Bunlardan ilki Ankaragücü’nün kuruluş yılını simgeleyen 1910 ve renklerden birini birleştiren Lacivert1910 Blog. Twitter hesabı ile birlikte Ankaragücü’ne dair aktif yazıları görebileceğiniz blogda, Hrubesch Mehmet ve Çırçır Kemal yazılarını değerli buluyorum. Twitter üzerinden daha fazla etkileşim ile içeriklerini artırmalarını diliyorum.
http://lacivert1910.blogspot.com
Kırmızı Siyah Futbol
Gençlerbirliği taraftarlarından sevgili Yılmaz Güler’in blogu… 2010’da 50 yazı kaleme almış sevgili Yılmaz. Bu blogspot / yayıncı kuruluş hadisesi nedeniyle bu yıl hızı kesilmek zorunda kalmış. Gençlerbirliği’nin her lig maçına dair görüşlerini ve maç sonu değerlendirmelerini eklediği blogunda zaman zaman efsane eski oyuncuları da bizlere aktarıyor, unutanlara veya yeni genç kardeşlerimize hatırlatıyor. Takip edilesi.
http://kirmizisiyahfutbol.blogspot.com
Başlıktaki ’11 neden diye merak edenler olabilir. Aslında ben bu başlığı yıllar önce yine attım. Maksadım, iki hafta önceki yazımda olduğu gibi, Ankaragücü ve Gençlerbirliği’nin çoğunlukla ligin son 7-8 haftasında amaçsızlaşmasını ve ligden düşme riskini atlatmasını pekiştirmek. O nedenle yıl 2011 ve yine asayiş berkemal!
Gençlerbirliği’ne artık paçayı sıyırdı diyebiliriz. Buca’nın yenilmesi ile bundan sonra sıkıntı yaşamayacağı net. Murat Erdoğan’ın takımına zarar veren hareketi, Dixon’ın topu ıskalaması derken atılan ikinci gol ve skoru rahatlatan 3. gol. Twitter ve Facebook’ta takip ettiğim bazı taraftar arkadaşlar, hem skora hem de bu kadar rahat kazanmaya adeta inanamamıştı. Evet Gençlerbirliği kazandı ama bazı çarpıcı notlar hala devam ediyordu. Rakip 10 kişi bir frikik kullanıyor, kırmızı-siyahlı 11 futbolcu da hem barajda hem de ceza sahasında bekliyor. Thomas Doll’ü hatırlatıyor bu gibi anlar bana. Bu arada 1. ve 3. gollerdeki seyir zevki üst düzeyde idi. Jedinak’ın topu Hurşut’a vermesi, Hurşut’un adrese teslim ortası ve kafa vuruşu klastı. Mustafa Pektemek’in golündeki pas harikuladeydi. İyi bir süredir böyle klas goller görmemiştik.
Ankaragücü’nde bundan sonrası artık Mesut Bakkal’ın bu dinamizmi sürdürüp sürdüremeyeceğini izlemekle geçecek. Ayrıca, yeni sezona dair vizyonunu görmek için sabırsızlıkla bekliyoruz. Taraftarın sevgisini kazandığı açık. Ankaragücü’nün Sapara’sızlığı çok belliydi Eskişehir karşısında. Vittek etkisizdi. Gelecek sene bu takımda iyi iki kanat oyuncusu, aynı forvet ikilisi, arkasında Sapara, gelecek başarıyı şimdiden merak ediyorum. Fatih Tekke’nin golü keyif doluydu. İyi bir Serdar Özkan’ı biz de istiyoruz lakin istikrarsız, attığı gol çok güzeldi. Bu maça ve aslında sezona dair en içimi burkan notlardan biri de, Aydın Toscalı’nın bekleneni hiçbir şekilde verememesi oldu. Tecrübeli futbolcu takıma çok şey katamadı. Gelecek sene kalması ile kalmaması arasında bir fark göremediğimi belirtmeliyim.
Lacivert Blog
Uzun süredir futbol bloglarına yer vermediğimi fark ettim. Malum, yayıncı kuruluş ile blogspot hadisesi de yeşil sahalara dair güzellikleri görmemizi bir süre engelledi. Bu yazıda, Ankara futboluna dair iki blogu sizlere tanıtacağım. Bunlardan ilki Ankaragücü’nün kuruluş yılını simgeleyen 1910 ve renklerden birini birleştiren Lacivert1910 Blog. Twitter hesabı ile birlikte Ankaragücü’ne dair aktif yazıları görebileceğiniz blogda, Hrubesch Mehmet ve Çırçır Kemal yazılarını değerli buluyorum. Twitter üzerinden daha fazla etkileşim ile içeriklerini artırmalarını diliyorum.
http://lacivert1910.blogspot.com
Kırmızı Siyah Futbol
Gençlerbirliği taraftarlarından sevgili Yılmaz Güler’in blogu… 2010’da 50 yazı kaleme almış sevgili Yılmaz. Bu blogspot / yayıncı kuruluş hadisesi nedeniyle bu yıl hızı kesilmek zorunda kalmış. Gençlerbirliği’nin her lig maçına dair görüşlerini ve maç sonu değerlendirmelerini eklediği blogunda zaman zaman efsane eski oyuncuları da bizlere aktarıyor, unutanlara veya yeni genç kardeşlerimize hatırlatıyor. Takip edilesi.
http://kirmizisiyahfutbol.blogspot.com
