Bu ülkede yarım sıfır galibiyet bile namustan önde gelir.
Şampiyonluk için bütün değerler feda edilir!
Bunları yaşıyoruz.
Oysa;
Delikanlı dediğin üç kuruşluk beklenti uğruna ilkelerini satmaz!
Galatasaray bu ülkenin dürüst markasıysa, 'arkadaşını odaya kilitleyip döveni' de puan korkusuyla affetmez!
Bunun;
Başkanı içerde yatan bir takımı ibra için TFF'nin 'saha içinde şike yok' demesinden farkı yoktur.
Kime yakışır bilemem ama Galatasaray'a yakışmaz!
İnsanlar ve camialar prensipleriyle, ilkeleriyle ayakta dururlar.
Her olaya, her kişiye göre bakış açısını değiştirenler sıradan olarak kalırlar, takdir alamazlar!
Hala benimle aynı fikirde olmayanlarınız da varsa…
Yazımın sonunu mutlaka cevaplayınız.
Helal olsun Adnan Öztürk'e…
Melo affından sonra;
Yazıklar olsun Başkan Aysal'a!...
Yazıklar olsun Ali Dürüst'e!...
Helal olsun Adnan Öztürk'e…
Bu sinemada rol almadığı için.
Galatasaraylı, farkını yansıtabildiği sürece etkin ve saygındır. Başkanlık koltuğuna yakışır. Adnan Öztürk, Melo'nun af kararına ortak olmayarak bunu ispatladı.
Melo olayında;
Koskoca Galatasaray yönetimi kendi görevini Terim'in üzerine yıktı.
Başkan Aysal Florya'ya bile gitmedi, yönetim kurulu toplantısını da iptal etti.
Üç ahbap çavuş Florya'da Galatasaray'ın ilkelerine kan doğradı. Ali Dürüst, Abdürrahim Albayrak ve Terim ve de birkaç yandaş daha, lekelenmiş Süper Final uğruna asırlık asaleti sildi attı! Melo'yu affetti!
İşte size Galatasaray'ın yönetim tarzı.
İşte size Terim'in Floryası!...
Melo'yu affetmek kulübü ucuzlatır
Söylemlere bakıyorum. Utancım bir kat daha artıyor.
Galatasaraylı, arkadaşını döven futbolcusunu affediyor.
Bu karar kulübü ucuzlatır.
24 kişilik kadroda Melo sadece bir oyuncu.
Terim gibi bir hoca, bir kişinin yerini dolduramıyorsa ne işi var Galatasaray'da.
Nerde kaldı İmparatorluk?
Terim, Melo olayında ilk gün 'Galatasaray'ın ilkeleri vardır' diyor.
'Bugüne kadar Florya'da böyle çok olay oldu önledik' diyor, demek ki af sınırını aşmış!
'Bu haberi kim dışarı sızdırdı' diyor…
'Dünyanın her yerinde böyle olaylar oluyor' diyor.
Sonra dönüp benzer olayda dünyanın ceza verdiği futbolcuyu affediyor.
Ali Dürüst de Terim'in arkasında.
Terim bir zamanlar; 'takımda ne kadar cezalı ve sakat futbolcu olursa olsun sahaya 11 kişi çıkan Galatasaray tam takımdır' derken bugün korku dağları bekliyorsa Terim'e de güven kalmaz!
Hani Terim korkusuzdu.
Hani eksikleri sorun etmezdi?
Bu mu İmparatorluk?
Bir dediği bir dediğini tutmayan, başarı için ne idüğü belirsiz bir asiye boyun eğen bir hoca öteki futbolcular üzerinde de otorite kuramaz!
Efendi Baroş'u ezen, kavgacı Melo'yu affeden bir hoca Terim olamaz!
Terim'den vaz geçtim.
Onun geçmişinde uluslararası ceza yediğimiz İsviçre maçı da var,
Erol Togay'a kafa atması da,
Hakem Hamza Ayan'ın yüzüne tükürmesi de…
İtalya'dan telefonla bağlanıp eski yöneticileri Ali Dürüst'e, Celal Gürcan'a babalanması da…
Medyaya hakaretleri de…
Terim için bunlar olabilir şeyler. Çok normal.
Ancak;
Ali Dürüst Galatasaray'ın ne olduğunu bilen bir kimlik. Nasıl oluyor da Terim'le aynı görüşü paylaşabiliyor.
Hayret!
Başkan Aysal'a da yazıklar olsun!
UEFA Kupası alan bir başka Türk takımı daha yok!
Ne yazık ki, Digitürk'ün itelemesinden başka bir kıymeti harbiyesi olmayan cifesi çıkmış bir Süper Finali kazanmaktansa bu çirkinliğin içinde olmamayı tercih ederim diyen bir Galatasaraylı da yok!
Galatasaray bu ülkenin medar-ı iftiharı idi.
Sıradanlaştırdılar.
İsyanım buna!
Melo'yu affetmek her türlü uygunsuzluğa rıza göstermektir.
Aynen şikeye ceza vermemek gibi.
Böyle bir Galatasaray düşünemiyorum.
Tam bir makyavelist politika…
Ne olursa olsun şampiyonluk gelsin!
Açık söylüyorum;
Melo affı resmen yıpranmış Fenerbahçe'den korkmaktır!
Uyanın Galatasaray Kupa'da yok!
Dün gece Kupa maçında Fenerbahçe, Kayserispor karşısında öldü öldü dirildi. Bir ara 2-0 yenik düştü, Uzatmada penaltılarla turu atladı.
Fenerbahçe bu sene stres mahkumu olmasına rağmen 30 senedir alamadığı kupada yoluna devam ediyor.!
Yere göğe sığdıramadığınız Terim'li Galatasaray ise Türkiye Kupası'nda yok!
Sıvasspor'a elendi.
O zaman Melo da vardı!
Hala mı görmezden geliyorsunuz bütün bunları.
Hayırlı olsun Bay Başkan!
Galatasaray taraftarına bu yıl bir şampiyonluk daha armağan edebilirsiniz ama bir daha etik değerler konusunda Fenerbahçe'ye de tek laf edemezsiniz.
Sonra ayna tutarlar size.
Melo affı şu sonucu doğurdu;
Böyle başa böyle tıraş!
Galatasaray taraftarına da bir çift sözüm var
Kim ne derse desin ben ilkeli davranışı savunacağım. Asil Galatasaray taraftarı da aynı görüşte olmalı. Arkadaşını marizleyen Melo'yu, Fenerbahçe'den çekindiği için affetmemeli.
Her taraftar asildir, Galatasaray taraftarı daha da asildir. Üç kuruşluk şampiyonluk için hataya göz yummaz!
Bir futbolcunun bir takımda hiç olduğunu bilir.
Gol Kralı Tanju bile Melo'nun yanında devede kulak kalacak haşarılıklarından ötürü Başkan Alp Yalman tarafından camiaya yakışmadığı için derhal kapının önüne konulmuştu.
Tanju'nun gittiği takım da Fenerbahçe idi.
Ne oldu?
Galatasaray bu yollardan geçerek bu günlere geldi.
O zamanlar Terim de ortada yoktu.
Ünal Aysal da Belçika'da Standard Liege'i seyrediyordu.
Türkiye'ye gelince ne yazık ki etik değerler standardını koruyamadı!
Kızgınlık anlık olaydır sürmez!
Kızgınlık anlık bir olaydır. Kontroldan çıkarsın hata edersin. Vurur kırarsın. On saniye bile sürmez.
Sonrasında özür dilersin affeden affeder!
Ancak;
Sahada olan olayı soyunma odasına kadar taşırsan…
Orada hızını alamaz bir de kapıya kilit vurursan…
Dinlenip dinlenip arkadaşını döversen…
Araya girenler seni zor zaptederse…
Bunun adı bir anlık öfke olamaz.
Doğrudan suçtur.
Bu da affa uğramaz!
Bu karardan sonra Galatasaray Yönetimi sınıfta kalmıştır.
Terim de bundan sonra futbolcularının ve kamuoyunun gözünde korkak bir hoca olarak anılacaktır.
Cesur olun ve cevaplayın
Şimdi Melo'nun affı için bana kafa tutanlara soruyorum;
Üzerine kapı kilitlenip dayak yiyen Arda Turan olsaydı ne yapardınız?
Sakın haa kıvırtmayın!
Bir insanın ilkeleri ya vardır ya yoktur!
Şartlara göre ilkeler değişmez!
Cevaplayın lütfen!
Melo, Arda'yı dövseydi ne derdiniz?
Şampiyonluk için bütün değerler feda edilir!
Bunları yaşıyoruz.
Oysa;
Delikanlı dediğin üç kuruşluk beklenti uğruna ilkelerini satmaz!
Galatasaray bu ülkenin dürüst markasıysa, 'arkadaşını odaya kilitleyip döveni' de puan korkusuyla affetmez!
Bunun;
Başkanı içerde yatan bir takımı ibra için TFF'nin 'saha içinde şike yok' demesinden farkı yoktur.
Kime yakışır bilemem ama Galatasaray'a yakışmaz!
İnsanlar ve camialar prensipleriyle, ilkeleriyle ayakta dururlar.
Her olaya, her kişiye göre bakış açısını değiştirenler sıradan olarak kalırlar, takdir alamazlar!
Hala benimle aynı fikirde olmayanlarınız da varsa…
Yazımın sonunu mutlaka cevaplayınız.
Helal olsun Adnan Öztürk'e…
Melo affından sonra;
Yazıklar olsun Başkan Aysal'a!...
Yazıklar olsun Ali Dürüst'e!...
Helal olsun Adnan Öztürk'e…
Bu sinemada rol almadığı için.
Galatasaraylı, farkını yansıtabildiği sürece etkin ve saygındır. Başkanlık koltuğuna yakışır. Adnan Öztürk, Melo'nun af kararına ortak olmayarak bunu ispatladı.
Melo olayında;
Koskoca Galatasaray yönetimi kendi görevini Terim'in üzerine yıktı.
Başkan Aysal Florya'ya bile gitmedi, yönetim kurulu toplantısını da iptal etti.
Üç ahbap çavuş Florya'da Galatasaray'ın ilkelerine kan doğradı. Ali Dürüst, Abdürrahim Albayrak ve Terim ve de birkaç yandaş daha, lekelenmiş Süper Final uğruna asırlık asaleti sildi attı! Melo'yu affetti!
İşte size Galatasaray'ın yönetim tarzı.
İşte size Terim'in Floryası!...
Melo'yu affetmek kulübü ucuzlatır
Söylemlere bakıyorum. Utancım bir kat daha artıyor.
Galatasaraylı, arkadaşını döven futbolcusunu affediyor.
Bu karar kulübü ucuzlatır.
24 kişilik kadroda Melo sadece bir oyuncu.
Terim gibi bir hoca, bir kişinin yerini dolduramıyorsa ne işi var Galatasaray'da.
Nerde kaldı İmparatorluk?
Terim, Melo olayında ilk gün 'Galatasaray'ın ilkeleri vardır' diyor.
'Bugüne kadar Florya'da böyle çok olay oldu önledik' diyor, demek ki af sınırını aşmış!
'Bu haberi kim dışarı sızdırdı' diyor…
'Dünyanın her yerinde böyle olaylar oluyor' diyor.
Sonra dönüp benzer olayda dünyanın ceza verdiği futbolcuyu affediyor.
Ali Dürüst de Terim'in arkasında.
Terim bir zamanlar; 'takımda ne kadar cezalı ve sakat futbolcu olursa olsun sahaya 11 kişi çıkan Galatasaray tam takımdır' derken bugün korku dağları bekliyorsa Terim'e de güven kalmaz!
Hani Terim korkusuzdu.
Hani eksikleri sorun etmezdi?
Bu mu İmparatorluk?
Bir dediği bir dediğini tutmayan, başarı için ne idüğü belirsiz bir asiye boyun eğen bir hoca öteki futbolcular üzerinde de otorite kuramaz!
Efendi Baroş'u ezen, kavgacı Melo'yu affeden bir hoca Terim olamaz!
Terim'den vaz geçtim.
Onun geçmişinde uluslararası ceza yediğimiz İsviçre maçı da var,
Erol Togay'a kafa atması da,
Hakem Hamza Ayan'ın yüzüne tükürmesi de…
İtalya'dan telefonla bağlanıp eski yöneticileri Ali Dürüst'e, Celal Gürcan'a babalanması da…
Medyaya hakaretleri de…
Terim için bunlar olabilir şeyler. Çok normal.
Ancak;
Ali Dürüst Galatasaray'ın ne olduğunu bilen bir kimlik. Nasıl oluyor da Terim'le aynı görüşü paylaşabiliyor.
Hayret!
Başkan Aysal'a da yazıklar olsun!
UEFA Kupası alan bir başka Türk takımı daha yok!
Ne yazık ki, Digitürk'ün itelemesinden başka bir kıymeti harbiyesi olmayan cifesi çıkmış bir Süper Finali kazanmaktansa bu çirkinliğin içinde olmamayı tercih ederim diyen bir Galatasaraylı da yok!
Galatasaray bu ülkenin medar-ı iftiharı idi.
Sıradanlaştırdılar.
İsyanım buna!
Melo'yu affetmek her türlü uygunsuzluğa rıza göstermektir.
Aynen şikeye ceza vermemek gibi.
Böyle bir Galatasaray düşünemiyorum.
Tam bir makyavelist politika…
Ne olursa olsun şampiyonluk gelsin!
Açık söylüyorum;
Melo affı resmen yıpranmış Fenerbahçe'den korkmaktır!
Uyanın Galatasaray Kupa'da yok!
Dün gece Kupa maçında Fenerbahçe, Kayserispor karşısında öldü öldü dirildi. Bir ara 2-0 yenik düştü, Uzatmada penaltılarla turu atladı.
Fenerbahçe bu sene stres mahkumu olmasına rağmen 30 senedir alamadığı kupada yoluna devam ediyor.!
Yere göğe sığdıramadığınız Terim'li Galatasaray ise Türkiye Kupası'nda yok!
Sıvasspor'a elendi.
O zaman Melo da vardı!
Hala mı görmezden geliyorsunuz bütün bunları.
Hayırlı olsun Bay Başkan!
Galatasaray taraftarına bu yıl bir şampiyonluk daha armağan edebilirsiniz ama bir daha etik değerler konusunda Fenerbahçe'ye de tek laf edemezsiniz.
Sonra ayna tutarlar size.
Melo affı şu sonucu doğurdu;
Böyle başa böyle tıraş!
Galatasaray taraftarına da bir çift sözüm var
Kim ne derse desin ben ilkeli davranışı savunacağım. Asil Galatasaray taraftarı da aynı görüşte olmalı. Arkadaşını marizleyen Melo'yu, Fenerbahçe'den çekindiği için affetmemeli.
Her taraftar asildir, Galatasaray taraftarı daha da asildir. Üç kuruşluk şampiyonluk için hataya göz yummaz!
Bir futbolcunun bir takımda hiç olduğunu bilir.
Gol Kralı Tanju bile Melo'nun yanında devede kulak kalacak haşarılıklarından ötürü Başkan Alp Yalman tarafından camiaya yakışmadığı için derhal kapının önüne konulmuştu.
Tanju'nun gittiği takım da Fenerbahçe idi.
Ne oldu?
Galatasaray bu yollardan geçerek bu günlere geldi.
O zamanlar Terim de ortada yoktu.
Ünal Aysal da Belçika'da Standard Liege'i seyrediyordu.
Türkiye'ye gelince ne yazık ki etik değerler standardını koruyamadı!
Kızgınlık anlık olaydır sürmez!
Kızgınlık anlık bir olaydır. Kontroldan çıkarsın hata edersin. Vurur kırarsın. On saniye bile sürmez.
Sonrasında özür dilersin affeden affeder!
Ancak;
Sahada olan olayı soyunma odasına kadar taşırsan…
Orada hızını alamaz bir de kapıya kilit vurursan…
Dinlenip dinlenip arkadaşını döversen…
Araya girenler seni zor zaptederse…
Bunun adı bir anlık öfke olamaz.
Doğrudan suçtur.
Bu da affa uğramaz!
Bu karardan sonra Galatasaray Yönetimi sınıfta kalmıştır.
Terim de bundan sonra futbolcularının ve kamuoyunun gözünde korkak bir hoca olarak anılacaktır.
Cesur olun ve cevaplayın
Şimdi Melo'nun affı için bana kafa tutanlara soruyorum;
Üzerine kapı kilitlenip dayak yiyen Arda Turan olsaydı ne yapardınız?
Sakın haa kıvırtmayın!
Bir insanın ilkeleri ya vardır ya yoktur!
Şartlara göre ilkeler değişmez!
Cevaplayın lütfen!
Melo, Arda'yı dövseydi ne derdiniz?
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
