Fenerbahçe şampiyonluğa gidiyor, kabul!
Gaziantepspor bu yılın flaş takımı, o da Kupa finalisti, ona da kabul!
Peki bu maç ne?
Bu ahlaksızlıklar dizisi ne?
Bunun adı futbol maçı değil vahşet!
Vur kır parçala bu maçı kazan.
Rakibe her türlü baskı kur, onu sindir, puanı kap!
Ayıp ama!...
Saraçoğlu’nun kaderi bu!
Geçen yıl da Hafriyatçı Bilica vardı!
Hakem iyi olsa ne yazar, kötü olsa ne yazar. Futbolcuların niyeti kötü!
Hakem kötüydü diyenlere tek lafım var;
-Al o düdüğü çık Saraçoğlu’na!... Bak bakalım o atmosferde düdüğün leblebisini yutuyor musun yutmuyor musun?
Maçta;
El ense çeken mi ararsın,
Tekme atan mı?
Kafayı yaran mı, göze parmak sokan mı?
Formadan çeken mi
Bunu fırsat bilip formayı sıyırıp atan mı?
Gol için kaleciyi kakan mı,
Kündeden aşıran mı?
Rakibinin bileğine basan mı
Her tarafa küfürü basan mı?
Hepsi vardı Fenerbahçe-Gaziantepspor maçında…
Hangi birine baksın hakem?
Niang, Danny’nin ayağına basıyor; devam…
Hemen akabinde; Emre-Niang çarpışıyor herkes ayakta!... Niang sakatlanıyor…
Bir saniye önce Niang’ın hareketini gören yok ama…
Hangi birini söyleyeyim,
Baraj öne geliyor!
Hakem yeri saptıyor; baraj yine adım adım iki metre öne geliyor!
Lugano-Emre hep itişiyor. Sarı ancak 45’te geliyor…
Bu tarz itişme dünyada da var ama vücut vücuda… Omuz omuza…
İki taraf da faulsüz ve ahlaklı bir biçimde fizik mücadele yapıyor dünyada.
Bizde ahlaksızca yapılıyor bütün bunlar!
Emre Belözoğlu elle hakeme tecavüzde bulunuyor; oynaaaaa!...
Lugano, Wagner’in ayak bileğine zıplayarak basıyor; oynaaaaa!...
Yine Lugano, taç çizgisi kenarında Olcan’a dirseği-tokadı patlatıyor, yine; oynaaaaa!....
Bu kadar herzeyi yiyen Lugano da maçtan sonra; kurallardan bahsediyor.
Mazlumu oynuyor..
Nalıncı keseri gibi kendine yontuyor!
Lugano’dan futbol adına nefret ediyorum.
Santos-Yobo iki takım arkadaşı birbirine giriyor. Fener takımı kazanmak için birbirini bile yiyor. Hakem oralarda dolanıyor…
Futbolcular onu da itip kakıyor, elini bilekten kavratıyor!
Sonuç;
101 dakikalık maçta;
Fenerbahçe rakibini döve döve kazandı.
Fenerbahçe bunu hep yapıyor, rakibi ve hakemi sindirip puanlara koşuyor.
Fener Avrupa maçında yapsa ya bunları!...
Çanına ot tıkarlar vallahi!
Bulmuş garipleri babalanıyor Fener!
Garipler; Yerli hakemler ve takımlar.
Böyle yollarla galip geliyorsan ananın ak sütü gibi helal şampiyonluğun leke alır.
Nitekim; Fenerbahçe’nin yıllarca toplumda sevimsiz oluşunun sebebi de budur!
Vur kır parçala bu maçı kazan!
Oysa Fenerbahçe büyük camia, o formanın, değeri ölçülemez bir ağırlığı var. Kalplerden taşan sevgisi var.
Bu yolla maç kazansan ne olur!
Yazık değil mi bu sevgiye…
Nedir o futbola ihanetle bileğe basmalar, dirsek atmalar, hakemi aldatmalar?
Off ki ne off!
Vahşi maç 90+4’te Fenerbahçeli Santos’un golüyle mucizevi bir şekilde bitti.
Şans!
Stoch’un güzel vuruşu direkten başka yöne de gidebilirdi.
Ama her maçı son dakikada Trabzon kazanacak değil ki…
Futbol işte!
Şimdi herkes hakeme yüklenecek!
Şimdi herkes yine hakeme veryansın edecek…
Yine suçlu hakem, yine kabahatli Hüseyin Göçek olacak…
Böylece dikkatler başka yöne çekilecek.
Evet hakem Göçek kötüydü ama;
Hiç mi hırsızın kabahati yok!
Fenerbahçe baştan sona sille tokat tekme bu maçı almak için oynadı!
Neydi o Lugano öyle?
Tam üç kırmızı görmeliydi… Tek sarıda kaldı.
Ahlakı olmayana yapacak bir şey de yok.
Asil Fenerbahçe forması, hakemi her dakika aldatmaya yönelik Lugano’ya verilmemeli.
Hoş, o Lugano her transferde zaten Fener’i aldatıyor ya o da başka bir mesele…
Camia buna da katlanıyor!
Sonra da Lugano baş tacı ediliyor!
Söylenecek tek şey;.
Lugano Fener’e yakışmıyor.
Yakıştıran da varsa seviye meselesi…,
Bir itiraf;
Hakem Hüseyin Göçek hatalı düdükler çaldı-çalmadı. Orası pek önemli değil. Hakemdir hata yapar. Ancak maçın inisiyatifini de elinden kaçırmaz.
Göçek çok formsuzdu!
Çok da kördü!
Çoğu şeyi görmezden geldi.
Penaltı pozisyonları için bir şey demem, ama Niang’a sarı göstermek de hakemi ipe götürür be kardeş!
Adam arkadan itiliyor düşmeyecek mi?
Böyle sarı olur mu?
Tartışmalı pozisyonların ilki bence devam…
Alex’e yapılan bir şey yok. Pozisyon gereği ayaklar çarpışıyor.. Penaltı falan değil, dışarıda…
Niang’a yapılan tereddütsüz penaltı!
Arkadan müdahale var; hem itme hem ayakla darbe…
Pozisyon bozuluyorsa buz gibi penaltı.
Hakem Göçek, Niang’ın düşüşüne aldandı! Biraz artistikti ama kesin penaltı.
Hakemin kabahati basiretsizliği idi. Faulleri es geçti. Oyunda sertlik tırmandı.
Bassaydı ya daha başında iki üç futbolcuya sarıyı kırmızıyı…
Mesela; Emre-Lugano ikilisine… İkisine birden!
Mesela; ayak bileklerine basmalara…
Mesela; dirsek atmalara…
Ancak,
Ne diyor UEFA?
Hakem maçın oynanmasına müsaade edecek, maçı 11-11 bitirmeye yardımcı olacak.
Hakem Göçek kart çıkartmaya kalksa dünkü maçta sahada adam kalmazdı!
O da başka bir şey…
Lugano’nun, Emre Güngör’ün çekmesiyle ensesine gelen formayı büyük bir uyanıklıkla bedeninden sıyırıp atması sarıyı yese…
Emre’nin de her olayda topu mopu bırakıp Lugano’yu kucaklaması ona pranga takması sarıyı yese, her şey kontrola alınacak.
Göçek bunu yapamadı. Saraçoğlu’nda korktu!
Muhteşem bir görüntü kirliliği vardı dün gece..
Hakem Hüseyin Göçek maçı eksik oyuncu ile oynatmak istememiş olabilirdi.
Bu da kötü değil iyi niyettir aslında.
Ama gerçek şudur;
Bu maçta kimse Göçek’in yerinde olmak istenmezdi!
Fenerbahçe galibiyeti hak etti
Fenerbahçe baştan sona maçı kazanmak için oynadı. Hele ikinci yarı…
Bütün hatlarıyla rakibinin üzerine çullandı. Top çaldı, top gezdirdi, gol pozisyonları kovaladı…
Hepsini ama hepsini yaptı.
Gaziantepspor ise sadece karşı koymaya çalıştı. Birkaç cılız atağın dışında Gaziantepspor bir şey yapamadı!
Fener buna müsaade etmedi.
Ben şampiyonluğa gidiyorum bu maçta üç puan benim dedi ve aldı.
Kimsenin söyleyecek bir şeyi olamaz!
Fener’in şansı olsa daha erken sonuca gider hatta fark atardı.
Kimse 90+4’teki gole takılmasın.
Bakalım bugünkü maç ne olacak?
Trabzon yense de yenilse de heyecan sürecek ama dünkü maçta Fener yenilseydi şampiyon bugünden belliydi…
Onun için bu kadar anti-futbol vardı sahada!
Ne yazık ki iki ucuz sarıdan Gaziantepli Murat atıldı oyundan.
İyi futbolcu ile kötüsü, beyefendi oyuncu ile ahlaksızı birbirine karıştı dün, yazık oldu.
Sonunda Fenerbahçe Başkanı ve yönetimi bile sahaya indi ki bir hadise çıkıp Saraçoğlu kapanmasın.
Tribünlerden bile Gaziantepspor kulübesini taciz vardı!
Olmaz ama…
Bir başka dikkat çeken tablo da şuydu;
Golden sonra Fenerbahçeli futbolcu ve taraftarlar ağlıyordu…
Anladım ki;
90+4’te golü bulan Fenerbahçe şampiyonluk için her şeyi yapacak.
Gaziantepspor bu yılın flaş takımı, o da Kupa finalisti, ona da kabul!
Peki bu maç ne?
Bu ahlaksızlıklar dizisi ne?
Bunun adı futbol maçı değil vahşet!
Vur kır parçala bu maçı kazan.
Rakibe her türlü baskı kur, onu sindir, puanı kap!
Ayıp ama!...
Saraçoğlu’nun kaderi bu!
Geçen yıl da Hafriyatçı Bilica vardı!
Hakem iyi olsa ne yazar, kötü olsa ne yazar. Futbolcuların niyeti kötü!
Hakem kötüydü diyenlere tek lafım var;
-Al o düdüğü çık Saraçoğlu’na!... Bak bakalım o atmosferde düdüğün leblebisini yutuyor musun yutmuyor musun?
Maçta;
El ense çeken mi ararsın,
Tekme atan mı?
Kafayı yaran mı, göze parmak sokan mı?
Formadan çeken mi
Bunu fırsat bilip formayı sıyırıp atan mı?
Gol için kaleciyi kakan mı,
Kündeden aşıran mı?
Rakibinin bileğine basan mı
Her tarafa küfürü basan mı?
Hepsi vardı Fenerbahçe-Gaziantepspor maçında…
Hangi birine baksın hakem?
Niang, Danny’nin ayağına basıyor; devam…
Hemen akabinde; Emre-Niang çarpışıyor herkes ayakta!... Niang sakatlanıyor…
Bir saniye önce Niang’ın hareketini gören yok ama…
Hangi birini söyleyeyim,
Baraj öne geliyor!
Hakem yeri saptıyor; baraj yine adım adım iki metre öne geliyor!
Lugano-Emre hep itişiyor. Sarı ancak 45’te geliyor…
Bu tarz itişme dünyada da var ama vücut vücuda… Omuz omuza…
İki taraf da faulsüz ve ahlaklı bir biçimde fizik mücadele yapıyor dünyada.
Bizde ahlaksızca yapılıyor bütün bunlar!
Emre Belözoğlu elle hakeme tecavüzde bulunuyor; oynaaaaa!...
Lugano, Wagner’in ayak bileğine zıplayarak basıyor; oynaaaaa!...
Yine Lugano, taç çizgisi kenarında Olcan’a dirseği-tokadı patlatıyor, yine; oynaaaaa!....
Bu kadar herzeyi yiyen Lugano da maçtan sonra; kurallardan bahsediyor.
Mazlumu oynuyor..
Nalıncı keseri gibi kendine yontuyor!
Lugano’dan futbol adına nefret ediyorum.
Santos-Yobo iki takım arkadaşı birbirine giriyor. Fener takımı kazanmak için birbirini bile yiyor. Hakem oralarda dolanıyor…
Futbolcular onu da itip kakıyor, elini bilekten kavratıyor!
Sonuç;
101 dakikalık maçta;
Fenerbahçe rakibini döve döve kazandı.
Fenerbahçe bunu hep yapıyor, rakibi ve hakemi sindirip puanlara koşuyor.
Fener Avrupa maçında yapsa ya bunları!...
Çanına ot tıkarlar vallahi!
Bulmuş garipleri babalanıyor Fener!
Garipler; Yerli hakemler ve takımlar.
Böyle yollarla galip geliyorsan ananın ak sütü gibi helal şampiyonluğun leke alır.
Nitekim; Fenerbahçe’nin yıllarca toplumda sevimsiz oluşunun sebebi de budur!
Vur kır parçala bu maçı kazan!
Oysa Fenerbahçe büyük camia, o formanın, değeri ölçülemez bir ağırlığı var. Kalplerden taşan sevgisi var.
Bu yolla maç kazansan ne olur!
Yazık değil mi bu sevgiye…
Nedir o futbola ihanetle bileğe basmalar, dirsek atmalar, hakemi aldatmalar?
Off ki ne off!
Vahşi maç 90+4’te Fenerbahçeli Santos’un golüyle mucizevi bir şekilde bitti.
Şans!
Stoch’un güzel vuruşu direkten başka yöne de gidebilirdi.
Ama her maçı son dakikada Trabzon kazanacak değil ki…
Futbol işte!
Şimdi herkes hakeme yüklenecek!
Şimdi herkes yine hakeme veryansın edecek…
Yine suçlu hakem, yine kabahatli Hüseyin Göçek olacak…
Böylece dikkatler başka yöne çekilecek.
Evet hakem Göçek kötüydü ama;
Hiç mi hırsızın kabahati yok!
Fenerbahçe baştan sona sille tokat tekme bu maçı almak için oynadı!
Neydi o Lugano öyle?
Tam üç kırmızı görmeliydi… Tek sarıda kaldı.
Ahlakı olmayana yapacak bir şey de yok.
Asil Fenerbahçe forması, hakemi her dakika aldatmaya yönelik Lugano’ya verilmemeli.
Hoş, o Lugano her transferde zaten Fener’i aldatıyor ya o da başka bir mesele…
Camia buna da katlanıyor!
Sonra da Lugano baş tacı ediliyor!
Söylenecek tek şey;.
Lugano Fener’e yakışmıyor.
Yakıştıran da varsa seviye meselesi…,
Bir itiraf;
Hakem Hüseyin Göçek hatalı düdükler çaldı-çalmadı. Orası pek önemli değil. Hakemdir hata yapar. Ancak maçın inisiyatifini de elinden kaçırmaz.
Göçek çok formsuzdu!
Çok da kördü!
Çoğu şeyi görmezden geldi.
Penaltı pozisyonları için bir şey demem, ama Niang’a sarı göstermek de hakemi ipe götürür be kardeş!
Adam arkadan itiliyor düşmeyecek mi?
Böyle sarı olur mu?
Tartışmalı pozisyonların ilki bence devam…
Alex’e yapılan bir şey yok. Pozisyon gereği ayaklar çarpışıyor.. Penaltı falan değil, dışarıda…
Niang’a yapılan tereddütsüz penaltı!
Arkadan müdahale var; hem itme hem ayakla darbe…
Pozisyon bozuluyorsa buz gibi penaltı.
Hakem Göçek, Niang’ın düşüşüne aldandı! Biraz artistikti ama kesin penaltı.
Hakemin kabahati basiretsizliği idi. Faulleri es geçti. Oyunda sertlik tırmandı.
Bassaydı ya daha başında iki üç futbolcuya sarıyı kırmızıyı…
Mesela; Emre-Lugano ikilisine… İkisine birden!
Mesela; ayak bileklerine basmalara…
Mesela; dirsek atmalara…
Ancak,
Ne diyor UEFA?
Hakem maçın oynanmasına müsaade edecek, maçı 11-11 bitirmeye yardımcı olacak.
Hakem Göçek kart çıkartmaya kalksa dünkü maçta sahada adam kalmazdı!
O da başka bir şey…
Lugano’nun, Emre Güngör’ün çekmesiyle ensesine gelen formayı büyük bir uyanıklıkla bedeninden sıyırıp atması sarıyı yese…
Emre’nin de her olayda topu mopu bırakıp Lugano’yu kucaklaması ona pranga takması sarıyı yese, her şey kontrola alınacak.
Göçek bunu yapamadı. Saraçoğlu’nda korktu!
Muhteşem bir görüntü kirliliği vardı dün gece..
Hakem Hüseyin Göçek maçı eksik oyuncu ile oynatmak istememiş olabilirdi.
Bu da kötü değil iyi niyettir aslında.
Ama gerçek şudur;
Bu maçta kimse Göçek’in yerinde olmak istenmezdi!
Fenerbahçe galibiyeti hak etti
Fenerbahçe baştan sona maçı kazanmak için oynadı. Hele ikinci yarı…
Bütün hatlarıyla rakibinin üzerine çullandı. Top çaldı, top gezdirdi, gol pozisyonları kovaladı…
Hepsini ama hepsini yaptı.
Gaziantepspor ise sadece karşı koymaya çalıştı. Birkaç cılız atağın dışında Gaziantepspor bir şey yapamadı!
Fener buna müsaade etmedi.
Ben şampiyonluğa gidiyorum bu maçta üç puan benim dedi ve aldı.
Kimsenin söyleyecek bir şeyi olamaz!
Fener’in şansı olsa daha erken sonuca gider hatta fark atardı.
Kimse 90+4’teki gole takılmasın.
Bakalım bugünkü maç ne olacak?
Trabzon yense de yenilse de heyecan sürecek ama dünkü maçta Fener yenilseydi şampiyon bugünden belliydi…
Onun için bu kadar anti-futbol vardı sahada!
Ne yazık ki iki ucuz sarıdan Gaziantepli Murat atıldı oyundan.
İyi futbolcu ile kötüsü, beyefendi oyuncu ile ahlaksızı birbirine karıştı dün, yazık oldu.
Sonunda Fenerbahçe Başkanı ve yönetimi bile sahaya indi ki bir hadise çıkıp Saraçoğlu kapanmasın.
Tribünlerden bile Gaziantepspor kulübesini taciz vardı!
Olmaz ama…
Bir başka dikkat çeken tablo da şuydu;
Golden sonra Fenerbahçeli futbolcu ve taraftarlar ağlıyordu…
Anladım ki;
90+4’te golü bulan Fenerbahçe şampiyonluk için her şeyi yapacak.
