Galatasaray'ın olaylı geçen Mali Genel Kurulu'nda hem idari hem de mali yönden ibra edilen Dursun Özbek ve yönetimine eleştirilerin dozu her geçen gün artıyor. Sabah Gazetesi yazarı Hıncal Uluç, bu eleştirileri bir adım daha öteye taşıdı ve Dursun Özbek hakkında Galatasaray'ın gündemine "bomba" gibi düşecek bir iddiada bulundu.
Uluç, Danıştay'ın Galatasaray'a Galatasaray Adası'nın verilmesi yönünde bir karar verdiğini ancak Özbek'in karara itiraz ederek, "Bu kararı düzeltin" şeklinde başvuruda bulunduğunu ve bu gelişen tüm olayların da mali genel kuruldan önce tüm üyelerden sakladığını iddia etti. Uluç'un Galatasaray'daki taşları yerinden oynatabilecek iddiasına başkan Dursun Özbek'in nasıl bir cevap vereceği şimdiden büyük bir merakla beklenmeye başlandı.
İŞTE ULUÇ'UN OLAY YAZISINDAKİ BÖLÜM;
Elimdeki fotokopiyi okurken kanım dondu.. Danıştay On Dördüncü Dairesi'nin 2017929 numaralı kararı bu.. Özhan Canaydın tarafından kulübün başına bela edilen, daha sonra gelenlerden de nedense (!) büyük rağbet gören Galatasaray Adası işgalcisi, hem de İstanbul Büyük Şehir Belediyesi'nin ve Boğaziçi İmar Müdürlüğü'nün gözleri önünde önce adanın kendisini, Anayasa'yı ihlal ederek büyütmüş, daha sonra da, yasal kapalı alanı, gene izinsiz kaçak yapılanma ile misliyle genişletmişti.
Boğaz öngörünüm bölgesindeki, minnacık bir otomobil üstünü örtecek barakaya, peşine kameraları da takıp, nerdeyse törenle giden Büyükşehir Belediye Başkanlığı, bu rezilliği yıkacağına mühür basıp dava açmakla yetinmiş, işgalci de üç defa mühürü kırarak yani "Ben devlet tanımam" diyerek, adayı işletmeyi yıllarca sürdürmüştü.
Kaçak yapılanma davası, adanın işgalcisine değil, sahibi Galatasaray Kulübüne açılmıştı. Ada'dan üç otuz para kazanmayan Galatasaray bir de mahkemelik olmuştu. Dava ülkemizdeki tüm benzerleri gibi yıllarca sürdü ama sonunda mahkemenin verdiği kararı 2015'te Danıştay onayladı. Bu Galatasaray'ın Ada'yı açık ve kapalı alanları ile tapuda kayıtlı yasal şekline döndürmesi, yani, kaçak ekleri yıkması, bunları yapan kiracıyı da "Anında" kapıya koyması demekti.
Ada nihayet işgalciden kurtuluyordu. Ama kurtulmadı. Danıştay'ın kesin kararı üzerine "Karar düzeltmesi" istendi. İsteyen Galatasaray kulübüydü, inanır mısınız?. Yani Dursun Özbek.. "Adayı geri alacağım" diye kongrede oy toplayan ve başkan seçilen Dursun "Gel Ada'nı al" diyen Danıştay'a "Kararını düzelt" diye itiraz ediyordu, iyi mi?.
Böylece işgalci, kış sezonunu da orada geçirip, yeni milyonlar kazanma fırsatı bulurken, Dursun da, işgal edilen Adası'nda Galatasaray adına toplantılar düzenledi, hiç sıkılmadan. Divan toplantılarında laf arasında konuşuldu Ada.. Yumruğunu kürsüye vurup "Ada ne oldu" diyen çıkmadı. Son yapılan Mali Kongre'de de Ada'nın hesabı sorulmadı.
Derin Galatasaray'ın yönettiği sözüm ona Kongre'nin Dursun'u hem ibra, hem de ilk kongrede yeniden seçeceğini söylemiştim zaten.. Kongreler göstermelik, oyuncak bu kulüpte.. Derin GS emrediyor. Koyunlar gidip oy atıyorlar.. İşlem tamam.. Şimdi asıl rezilliğe geliyorum.. Dün elime geçen, girişte sözünü ettiğim fotokopide yazılı 14. Daire Kararı şuydu..
"Kararın düzeltilmesi isteminin reddine, yargılama giderlerinin davacı Galatasaray Kulübünden alınmasına, 21/2/ 2017 tarihinde karar verilmiştir." Yani 21 Şubat'ta Danıştay Dursun ekibinin, Galatasaray aleyhine ve işletmeci lehine istediği karar düzeltme isteğini reddine karar vermişti. Yani 26 Mart'ta yapılan Mali Kongre'den bir ay önce, işlem bitmişti..
Ve Dursun Özbek yönetimi bu kararı, yani Ada'nın geri alındığını Galatasaray Kongresi'nden, Divan'ından ve kamuoyundan saklamıştı. Hem de Mali Kongre öncesinde.. Mali Kongre'den bir hafta önce, Avukat arkadaşım Tayfun aramıştı. Galatasaray'ı yakından izler.. Duygun Yarsuvat onu aramış.. "Başkan Dursun Özbek'i aradım.
Danıştay'daki Karar Düzeltme İstemi'nin tarih ve numarasını istedim. 'Ankara'ya gidiyorum. Bir takip edeyim ne olmuş' dedim.. Vermedi. Sen bulabilir misin" demiş.. Rezilliğe bakar mısınız?. Galatasaray Başkanı açtığı davanın tarih numarasını kendisinden önceki Başkan ve eski Galatasaray Üniversitesi rektörü, Hukukçu Duygun Yarsuvat'tan saklıyor.. Gidip bakmasını istemiyor.. Niye?. Çünkü, rezillik ortaya çıkacak. İstemin reddedildiği ve Dursun'un bunu kamuoyundan sakladığını dünya öğrenecek.. Ey Galatasaray Kongresi denen kalabalık!.. Kimi ibra ettiğinizi, kime sahiplendiğinizi şimdi öğrendiniz mi?. Ama öğrenseniz de faydası yok.. Sizler, Derin Galatasaray önünüze kimi koyarsa onu seçersiniz!. Sizler Dursun'a layıksınız!.
Uluç, Danıştay'ın Galatasaray'a Galatasaray Adası'nın verilmesi yönünde bir karar verdiğini ancak Özbek'in karara itiraz ederek, "Bu kararı düzeltin" şeklinde başvuruda bulunduğunu ve bu gelişen tüm olayların da mali genel kuruldan önce tüm üyelerden sakladığını iddia etti. Uluç'un Galatasaray'daki taşları yerinden oynatabilecek iddiasına başkan Dursun Özbek'in nasıl bir cevap vereceği şimdiden büyük bir merakla beklenmeye başlandı.
İŞTE ULUÇ'UN OLAY YAZISINDAKİ BÖLÜM;
Elimdeki fotokopiyi okurken kanım dondu.. Danıştay On Dördüncü Dairesi'nin 2017929 numaralı kararı bu.. Özhan Canaydın tarafından kulübün başına bela edilen, daha sonra gelenlerden de nedense (!) büyük rağbet gören Galatasaray Adası işgalcisi, hem de İstanbul Büyük Şehir Belediyesi'nin ve Boğaziçi İmar Müdürlüğü'nün gözleri önünde önce adanın kendisini, Anayasa'yı ihlal ederek büyütmüş, daha sonra da, yasal kapalı alanı, gene izinsiz kaçak yapılanma ile misliyle genişletmişti.
Boğaz öngörünüm bölgesindeki, minnacık bir otomobil üstünü örtecek barakaya, peşine kameraları da takıp, nerdeyse törenle giden Büyükşehir Belediye Başkanlığı, bu rezilliği yıkacağına mühür basıp dava açmakla yetinmiş, işgalci de üç defa mühürü kırarak yani "Ben devlet tanımam" diyerek, adayı işletmeyi yıllarca sürdürmüştü.
Kaçak yapılanma davası, adanın işgalcisine değil, sahibi Galatasaray Kulübüne açılmıştı. Ada'dan üç otuz para kazanmayan Galatasaray bir de mahkemelik olmuştu. Dava ülkemizdeki tüm benzerleri gibi yıllarca sürdü ama sonunda mahkemenin verdiği kararı 2015'te Danıştay onayladı. Bu Galatasaray'ın Ada'yı açık ve kapalı alanları ile tapuda kayıtlı yasal şekline döndürmesi, yani, kaçak ekleri yıkması, bunları yapan kiracıyı da "Anında" kapıya koyması demekti.
Ada nihayet işgalciden kurtuluyordu. Ama kurtulmadı. Danıştay'ın kesin kararı üzerine "Karar düzeltmesi" istendi. İsteyen Galatasaray kulübüydü, inanır mısınız?. Yani Dursun Özbek.. "Adayı geri alacağım" diye kongrede oy toplayan ve başkan seçilen Dursun "Gel Ada'nı al" diyen Danıştay'a "Kararını düzelt" diye itiraz ediyordu, iyi mi?.
Böylece işgalci, kış sezonunu da orada geçirip, yeni milyonlar kazanma fırsatı bulurken, Dursun da, işgal edilen Adası'nda Galatasaray adına toplantılar düzenledi, hiç sıkılmadan. Divan toplantılarında laf arasında konuşuldu Ada.. Yumruğunu kürsüye vurup "Ada ne oldu" diyen çıkmadı. Son yapılan Mali Kongre'de de Ada'nın hesabı sorulmadı.
Derin Galatasaray'ın yönettiği sözüm ona Kongre'nin Dursun'u hem ibra, hem de ilk kongrede yeniden seçeceğini söylemiştim zaten.. Kongreler göstermelik, oyuncak bu kulüpte.. Derin GS emrediyor. Koyunlar gidip oy atıyorlar.. İşlem tamam.. Şimdi asıl rezilliğe geliyorum.. Dün elime geçen, girişte sözünü ettiğim fotokopide yazılı 14. Daire Kararı şuydu..
"Kararın düzeltilmesi isteminin reddine, yargılama giderlerinin davacı Galatasaray Kulübünden alınmasına, 21/2/ 2017 tarihinde karar verilmiştir." Yani 21 Şubat'ta Danıştay Dursun ekibinin, Galatasaray aleyhine ve işletmeci lehine istediği karar düzeltme isteğini reddine karar vermişti. Yani 26 Mart'ta yapılan Mali Kongre'den bir ay önce, işlem bitmişti..
Ve Dursun Özbek yönetimi bu kararı, yani Ada'nın geri alındığını Galatasaray Kongresi'nden, Divan'ından ve kamuoyundan saklamıştı. Hem de Mali Kongre öncesinde.. Mali Kongre'den bir hafta önce, Avukat arkadaşım Tayfun aramıştı. Galatasaray'ı yakından izler.. Duygun Yarsuvat onu aramış.. "Başkan Dursun Özbek'i aradım.
Danıştay'daki Karar Düzeltme İstemi'nin tarih ve numarasını istedim. 'Ankara'ya gidiyorum. Bir takip edeyim ne olmuş' dedim.. Vermedi. Sen bulabilir misin" demiş.. Rezilliğe bakar mısınız?. Galatasaray Başkanı açtığı davanın tarih numarasını kendisinden önceki Başkan ve eski Galatasaray Üniversitesi rektörü, Hukukçu Duygun Yarsuvat'tan saklıyor.. Gidip bakmasını istemiyor.. Niye?. Çünkü, rezillik ortaya çıkacak. İstemin reddedildiği ve Dursun'un bunu kamuoyundan sakladığını dünya öğrenecek.. Ey Galatasaray Kongresi denen kalabalık!.. Kimi ibra ettiğinizi, kime sahiplendiğinizi şimdi öğrendiniz mi?. Ama öğrenseniz de faydası yok.. Sizler, Derin Galatasaray önünüze kimi koyarsa onu seçersiniz!. Sizler Dursun'a layıksınız!.