"Sesimizi duyan yok mu?"

TFF 3. Lig 1. Grup'ta yer alan Keçiören Sportif'in Kulüp Başkanı Halit Öngün, Kulüp Müdürü Abdurrahman Kılıç ve Teknik Direktörü Savaş Öcal ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Keçiören Sportif'in sorunlarını masaya yatıran üçlü, Sporx.com'a özel açıklamalarda bulundu.

Haber; Sporx.com, Fotoğraf; Sporx.com
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
'Sesimizi duyan yok mu?'
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
31 Ocak 2012 11:47
Röportaj: Alper KAYA
http://twitter.com/alper_kaya

TFF 3. Lig 1. Grup'ta küme düşmeme mücadelesi veren bir takım, Keçiören Sportif. Tesisi, sahası, normal koşulları olmayan bir kulüp. Tesislerinden kovulmuş, adını taşıdıkları ilçeden taşınmak zorunda kalmış; imkansızlıklarla boğuşup sahada dişe diş kora kor bir mücadele gösteren Keçiören Sportif A.Ş.'nin sesine kulak verelim. İşte Keçiören Sportif Kulüp Müdürü Abdurrahman Kılıç ve Keçiören Teknik Direktörü Savaş Öcal ile gerçekleştirdğimiz söyleşi...

Kulüp Başkanı Halit Öngün ile konuşuyoruz önce. Şüphesiz takımda meydana gelen bir sorunun ilk adresi Sayın Başkan. Peki bu sorunların kökeni nereye dayanıyordu? Belediye ile yola çıkmışken neden Anonim Şirket olmuşlardı? Bu sıkıntılar bitmeyecek miydi? Biz sorduk, başkan söyledi...

"Amatör liglerde sadece belediye takımları ve sponsoru olanlar ilerliyor!"

- Başkanım iyi günler. Ne zamandır Keçiören Sportif AŞ yönetimindesiniz, bu sürede hangi liglerde mücadele ettiniz?

1994 yılından bu yana yönetimdeyim. 2. amatör kümeden, şu ana kadar takımın başında yer aldım.

- Keçiören Sportif AŞ, amatörden çıktığında Keçiören Belediyespor'du... Sonra nasıl aşamalardan geçti de adı şimdiki halini aldı, sizden bilgi alabilir miyiz?

Siyasi nedenlerden dolayı Turgut Altınok belediye başkanlığından ayrıldıktan sonra yeni yönetimle anlaşamadığımız için belediyeden ayrılarak şirketleşerek Keçiören Sportif A.Ş. ismini almak zorunda kaldık.



- Takım şu an ne halde? Niye son sıralardasınız?

Takım şu anda ligin sondan 3.sü. Son sıralarda olmamızın sebebi başta ekonomik sıkıntıdır. İlgisizlik ve tesisleşme problemleri de takımın maalesef lig sıralamasında kötü yerde olmasının nedenleri arasında gösterilebilir.

- Peki, ekonomik bu sıkıntılara bir çözüm üretilemez mi?

Tabii ki üretilebilir. Bizler de zaten takımı ayakta tutabilmek için elimizden geleni yapıyoruz.

- Şimdiye dek bu ekonomik darboğazdan çıkma adına hamleler yaptınız mı?

Evet yaptık. Sıcak para getirecek işler için girişimlerde bulunduk yakın zamanlarda. Bu işlerin kısa bir süre sonra çözüme kavuşacağını umuyorum.

- Savaş Hoca'nın ilk teknik direktörlük tecrübesi. Takımın durumu sezon başında da çok iyi değilken, nasıl oldu da güvenip takımı emanet ettiniz başkanım?

Bu, sizin de söylediğiniz gibi, Savaş Hoca'nın ilk deneyimi. Onun akademik kariyerinin olması, daha evvel Manisaspor alt yapısında başarılı işlere imza atması ve bu iş için çok istekli ve arzulu olması; ayrıca genç ve dinamik olması bu görevi ona vermeme neden oldu.

- Amatör Kulüpler Birliği'nde de başkandınız sanırım. Sizce Türkiye'de amatör ligler ne durumda?

Evet , Türkiyede maalesef amatör futbol çok içler acısı durumda. Bizler, profesyonel takımlar, ekonomik sıkıntılar yaşarken onların durumu bizlerden daha kötü... Sadece belediye takımları ve sponsoru olan takımlar bir şekilde ilerlemeye çalışıyor, diğerlerinin durumu gerçekten içler acısı!

- Ben bir de, bir şeyi merak ediyorum. Normal bir takımla; şirketleşip "A.Ş." olan bir takım arasında nasıl farklar oluyor?

Bizim şirketleşmemizin tek nedeni Keçiören Belediyesi yönetimi ile olan anlaşmazlığımızdır. Dernekler kamu yararına olmakla birlikte şirketler ise şahıslara aittir. Aradaki tek fark budur.

- Ankara futboluna dair bir yönetici olarak sizin görüşlerinizi alabilir miyiz başkanım?

Ankara'da şu anda 10 tane profesyonel takım var biz de bunlardan bir tanesiyiz. Ankara futbolu profesyonel ve amatör anlamda gelişime açık umut vadeden; kulüplere ve sporculara imkan sağlandığı taktirde Türkiye'ye bir vizyon oluşturacaktır.

- Son olarak, Keçiören Sportif AŞ tam olarak neyi hedefliyor? Takımın misyonu ne?

Takımımızın ilk hedefi üst liglerde mücadele etmek. Misyonumuz da başta Türk futboluna zeki ve ahlaklı sporcular yetiştirerek katkı sağlamaktır.

- Yeni teknik direktörlere ve genç futbolculara bu kadar güvenebilen bir başkanla sohbet etmek keyifliydi... Umarım hedeflere ulaşırsınız Sayın Öngün. Ben teşekkür eder, bize zaman ayırdığınız için ayrıca şükranlarımı sunarım…

Kulüp müdürü Abdurrahman Kılıç, genç ve dinamik bir isim. Ömrünün baharında girmiş Keçiören'e, hala bahar mevsiminin esintileri varken adresi gene aynı... Bu sıkıntılı süreçlerde başkandan sonra birinci adam olma sorumluluğunun getirileri, götürüleri neler olabilirdi acaba? Konuştuk!

"Ankara basını birileri tarafından engelleniyor olabilir!"

- Ne zamandır Keçiören Sportif AŞ'desiniz? Bu süre zarfında kulüp müdürlüğü haricinde neler yaptınız?

2004 yılından beri Keçiören Sportif A.Ş.'de görev yapmaktayım. Keçiören'de göreve alt yapıda asıl mesleğim olan antrenörlük ile başladım; son 2 sezondur da kulüp müdürlüğü yapmaktayım.

- Kulüpte neden halen antrenörlük yapmıyorsunuz?

Kulübe başladığım zaman A takım dahil Keçiören'in bütün yaş gruplarında antrenör olarak görev yaptım. Fakat kulübün yaşamış olduğu mali sıkıntılardan dolayı küçülmeye giden kulübümüzde idari personel eksikliğinden dolayı ve kulüp başkanımızı kıramamamdan dolayı kulüp müdürlüğü görevine başladım ve 2010 ekiminden bu yana kulüp müdürü olarak görev yapmaktayım. Ayrıca bu sezon antrenörlük belgemi de vizelettim yani takımın "Yardımcı Antrenör"ü olarak da görünüyorum…



- Eğitiminize ve Keçiören Sportif AŞ'den önceki kariyerinize dair satır başları rica etsek?

Futbolu o kadar seviyorum ki benim bir parçam olarak görüyorum! Çok küçük yaşlarda tutmuş olduğum takımın, Ankaragücü'nün, maçlarına babam ile birlikte 19 Mayıs Stadı'na giderdik. O zaman kararımı vermiştim ben bu işi yapmalıyım diye… Profesyonel olarak olmasa da amatör olarak futbol oynadım ve bu işi meslek haline getirme isteğimden emin olduğum zaman da spor akademisi okumaya karar verdim.akademiye (Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu - Antrenörlük Bölümü) girdiğim andan itibaren de kendimi çok sevdiğim bir antrenör abim sayesinde (Hikmet Karaman'ın yardımcılarından Serkan Emre Sefa) Keçiören Belediye Spor içinde buldum. Eğitimim devam ederken aynı zamanda Keçiören Belediye Spor'da antrenörlük yaptım.

Bunun yanı sıra 3 sene Ankara Üniversitesi futbol takımlarının (futbol takımı - futsal takımı-bayan futbol ve futsal takımı-plaj futbol takımı) teknik sorumluluğu görevini yürüttüm. Halen Keçiören Sportif A.Ş.'de kulüp müdürü olarak devam etmekteyim, bildiğin gibi. Hedefim ise şartları iyi olan kulüplerde kendimi geliştirerek antrenörlük yapmak ve bu meslekte ilerleyerek kariyer yapmak…

- Keçiören Sportif AŞ'nin yaşadığı ekonomik sorunlar tam olarak neden kaynaklanıyor?

İlk olarak ilgisizlik diyebilirim. Eğer başta Keçiören Belediyesi sonra da Ankaralı iş adamları kurum ya da kuruluşlar ve Keçiören halkı bu takıma sahip çıksalardı ve bu işe el atsalardı emin olun şu an bulunduğumuz konum çok farklı olurdu. Ankara'da bulunan 10 profesyonel takım arsında maddi sıkıntısı olan tek takım maalesef Keçiören Sportif A.Ş.'dir. Kulübün tek gelir kaynağı iddaa, başka bir kaynak yok ve iddaa'dan gelen para tamamiyle futbolcu ve personel ödemelerine gidiyor!

- Keçiören Belediyesi'nden bir yardım alamıyorsunuz, stadınız yok, tesisleriniz yok, üstelik Keçiören'de bile ikamet etmiyorsunuz! Neden takımın adı Keçiören?

İlk kurulduğunda bu takımda belediye desteği vardı. Hem tesis hem de maddi anlamda destek alıyorduk. Ama belediyeden ayrıldıktan sonra Keçiören'de bizi barındırmadılar... Tesislerden çıkarttıkları için biz de Keçiören'i terk etmek zorunda kaldık ama takımın ismi Keçiören olarak kaldı. Bakarsınız ileride o da değişir. Ya da isim değişmez, değişen şey ikametimiz olur ve eski günlerdeki gibi yeniden Keçiören'e dönebiliriz.

- Ankara'daki yerel medya niye size ilgi göstermiyor sizce Sayın Kılıç?

Valla bunun sebebini ben de bir türlü anlamıyorum! Biz de Ankara'nın bir takımıyız; hatta 10 profesyonel takımdan biriyiz ama nedense medyanın bizimle ilgilendiği yok. Bunun altında başka sebepler de olabilir tabii.

Mesela birileri tarafından da engelleniyor olabilirler!

- Keçiören'in hali ortada... Peki nasıl oluyor da her sene oyuncularınızın neredeyse tamamını (kümede zor kalmanıza rağmen) diğer takımlar kapış kapış alıyor? Nedir bu işin sırrı?

Bunun cevabı çok basit... Futbol ekonomik bir sektör. Bir futbol takımı ayakta kalmak istiyorsa amatör-profesyonel fark etmez, maddi kaynakları varsa başarı da vardır. Bunu sorunuzla birleştirecek olursak; eğer para varsa başarı zaten kendiliğinden gelir. Sezon başında getirdiğimiz futbolcular genelde genç futbolcular çoğu da ilk defa şans buluyorlar. Bu onlar için buyük fırsat diye düşünüyorum. Hocalarımızın da bu futbolculara güvenerek onlara görev vermesi onların önünü açıyor. Çünkü Ankara futbol pazarı gerçekten de çok geniş bir yelpaze. Biz de bu yelpazenin bir ucundayız...

- Futbol takımlarının (Keçiören Sportif'i örnek alırsak) yapılanma konusunda nasıl bir yol izlemesi gerektiğini düşünüyorsunuz? Nasıl olursa, zorluk yaşamazlar ya da en az seviyede yaşarlar?

Bir kere futbol takımlarının, eğer istikrarlı ve başarılı olmak istiyorlarsa yukarıda belirttiğim gibi ilk önce maddi sorunları halletmesi gerekmektedir.eğer gerekli kaynakları bulunursa başarısız olma gibi bir sorunla karşılaşmazlar. İkinci olarak da tesisleşme sorununu ortadan kaldırmaları gerekmektedir. Ve son olarak da hem idari hem teknik kadroyu düzgün bilgili ve donanımlı kişilerden kurarlarsa belirtiğim gibi başarı olur.

- Bu kadar zorluğa rağmen neden Keçiören'de kalmayı sürdürüyorsunuz?

Ben hiçbir zaman maddiyatı düşünmedim. Eğer düşünmüş olsaydım 7 sene gibi bir süre beklemezdim. Sadece ahde vefa duygusundan dolayı burada bulunuyorum. Ayrıca hedeflerim var ve burası benim için bir basamak... Burada çile cefa çekiyorum ama güzel günler bizi bekliyor.

- Türk futbolunda bu kadar genç ve cesur yöneticilere olan ihtiyacı karşılama adına bir müjdeci gibisiniz Sayın Kılıç. Dilerim en kısa zamanda kulübü düzlüğe çıkarırsınız...

Ben de röportaj için ve bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür eder saygılarımı sunarım!

"Doğru sonuca, yanlış yoldan gidemezsiniz!"


Ve teknik direktör Savaş Öcal... Genç bir çalıştırıcı, yaşadığı tüm sorunlara karşı güler yüzlü; nükteli... İlk tecrübesi daha ve Keçiören'de, sıkıntılar eşliğinde her hafta maçlara ilk on bir çıkartmaya çalışıyor... Onun da elbet bu süreçte söyleyeceği çok önemli şeyler vardır diyerek, sesine ses verdik...

- Hocam, bu sizin ilk birinci adamlık denemeniz. Daha önceden Manisaspor alt yapısını çalıştırıyordunuz. Birinci sorumlu olma fikri nereden geldi? Ve neden Keçiören?

Yuvadan uçma zamanımız gelmişti. Uzaklarda neler başabileceğimi görebilmek için iyi bir fırsat yakaladım diye düşünüyordum, hala da bu görüşteyim. Birinci veya ikinci hatta üçüncü adamlık diye bir ayrımım yok. Ben futbol delisiyim. Kendimi kulübeye, soyunma odasına ve çim sahanın kokusuna adamış birisiyim. Yani futbolun işçisiyim. Zaten her birimde de çalıştım. Dolayısıyla artık bir üst lig sorumluluğu alma zamanımız gelmişti. Ayrıca en büyük rakibim olan kendimle bir yarışım ve sözüm var, bunu başarmalıyım. Hedefime ulaştığım an bu dünyada işimin bittiğini anladığım andır.

Neden Keçiören A.Ş.? Çok sevdiğim bir abimin vesilesi ile geldim. Sorunlarımız olsa da burada olmaktan; sevgili başkanımız, personelimiz ve futbolcu kardeşlerimle tanışmaktan çok mutluyum.

- Manisaspor alt yapısında neler yapıyordunuz, şimdi neler yapıyorsunuz?

İkisi de bu ülkenin futbol değerleri.ülkenin en önemli firmasının sponsorluk yaptığı ve şartların çok daha iyi olduğu bir kulüp Manisaspor. Keçiören Sportif A.Ş. ise kendi yağında kavrulan ve kendini küllerinden yaratmaya çalışan bir kulüp. Sorunları çok ama çözmeye kendini adamış, duruşu ile kulübe değer katan bir başkanımız var.

- Kulüp ne durumda hocam? Tam olarak, nasıl işliyor bu çark?

Kulübümüz ilk yarı çok ciddi sancılarla boğuştu. Ancak şimdi şartlarımız biraz daha gelişecek sınıf atladık artık tek ihtiyaç duyduğumuz saha skorları. Ayrıca kurumsal bir kimlik kazanmak için çeşitli girişimlerimiz var. Umuyorum zamanla çok daha köklü bir kulüp oluruz.

- Kulübün işleyişinde sizin rolünüz nedir? Yanılmıyorsam bu imkansızlıklarda sadece teknik direktör vazifesi üstlenemiyor, ekstradan sorunlarda da çözüm yolunda birinci adam olmak zorunda kalıyorsunuzdur?

Aynen öyle ilk yarı bir çok sorunu gidermeye çalışıyorduk..Tek yardımcımız sevgili başkanımızdı. Ancak şimdi bir idari menajer bizim yükümüzü azaltmak için aramıza katıldı (Yılmaz Dağ). Şimdi biraz daha rahat ve huzurluyuz.

- Dikkat eden sporseverler, Keçiören Sportif AŞ'nin son dakikalarda yediği gollerle kaybettiği puanları fark eder. Neden son dakikalarda gol yiyorsunuz bu kadar çok hocam? Tam olarak ne eksik takımda?

İlk yarı takımımız için lig deneyiminden uzak, amatör yaşantılı ve ekip olarak ilk maçlarına çıktığımız bir süreçti. Herkesten daha fazla puana ihtiyacımız olduğu halde hiçbir futbolcum oyunu çirkinleştirmedi. Son dakikalarda önde oynanması gereken oyun bizim sahamızda oynandı, duran toplar oldu. Maçı kazandık veya puan aldık rahatlığına düştük. Sakatlık bahanesiyle yerde yatıp zaman çalmayı düşünmeyen onurlu oyuncularla çalıştık.

- Sezonun ilk yarısında sizi en çok etkileyen maçlar hangileri oldu, neden?

Kaybettiğim tüm maçlar beni çok üzdü! Dikkat ederseniz 90 +'larda ve birer farkla maçları kaybettim. Bizim başaramadığımız, kaybettiğimiz maçlardan aldığımız dersleri de bir sonraki maçlarda da tekrar etmemiz oldu. Bir de futbol kalitemizin düşüklüğü eklenince sonuçlar kaçınılmaz oldu.

- Kulüpte yaşadığınız başlıca sıkıntılar neler hocam?

Sıkıntıları sıralamaya başlarsak eminim ki bu satırlar yetmeyebilir.ama şunu belirtmeliyim ki bir futbol takımı için en önemli sıkıntılar para ve tesisleşme sorunlarıdır. Maalesef bizim sıkıntılarımızın temelinde de bunlar var. Sağolsun sevgili başkanımız bir çok sıkıntıyı gidermek için gece gündüz çalışıyor.

- Türk futboluna dair genel bir bakışınızı rica edebilir miyim? Sizce ne durumda ülke futbolumuz? Son şike soruşturması sizi şaşırttı mı mesela...

Bu çok derin bir kavram ve bu röportajda birkaç cümle ile açıklamak veya fikrimi belirtmek çok kolay olmayacak. Sadece şunu söylemek istiyorum: Doğru bir sonuca yanlış bir yoldan gidemezsiniz.

- Dilerim, puan ve gol konusunda yaşadığınız sıkıntıları; kendi hatasını görebilen bir teknik direktör olarak tez zamanda aşarsınız hocam. Başarılar! Eklemek istediğiniz bir şeyler var mıdır?

Buradan başkanımız Halit Öngün'e kulüp müdürümüz Abdurrahman Kılıç'a, yardımcı antrenörlerim E. Volkan Sayılgan'a, Nuri Akçay'a ve kulüp personelimize; daha sonra da bana bu fırsatı verdiğiniz için size çok teşekkür eder saygılarımı sunarım.
Tümü
 Reklam