Süper Lig'in 23'üncü haftasında Fenerbahçe ile Galatasaray karşı karşıya gelecek. Zorlu karşılaşma öncesinde Sabah Gazetesi yazarı Gürcan Bilgiç, Fenerbahçe ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. İşte açıklamaları...
F.Bahçe, sezon boyunca olduğu gibi maça hızla başlamaktan vazgeçmeyecektir. Baştan söyleyeyim G.Saray için o sene bu sene de değil. 22. yılına girecek bir süreçten bahsediyoruz. Bunu taktik veya kadro ile açıklayamıyoruz. Oradaki ortam sahadakileri başkalaştırıyor. Derbiyi kazanmak taraftarı, yönetimi ve teknik heyeti rahatlatacaktır. Şampiyonluk için de 2011 mucizesinin gerçekleşmesi gerekiyor.
Bu sezonun geleneğinde maça baskılı başlamak var. Bundan vazgeçmeyeceklerdir. Dolayısı ile orta saha kalitesi ve aklı öne çıkacak. Rakibe Kadıköy'de oynadığını hissettirmek zorundalar, temaslı olmak zorundalar. "Yine mi?" duygusunu yaratmak zorundalar, sonra işleri kolaylaşır. 4-3-3'e dönebilirler bu maçta. Kruse ve Muriç'in yanına Dirar'ı eklemek önemli. Sol kanadı, Galatasaray'ın bu maçtaki en büyük handikapı.
Yine Galatasaray kazanmayacaktır. Çünkü geçen sene küme düşmeye oynayan kadro, yenik duruma düşüp; 10 kişi de kalmasına rağmen sahadan beraberlikle ayrıldı. Oradaki ortam sahadakileri başkalaştırıyor. Beşiktaş karşılaşmasında olduğu gibi yine krizle geliyorlar derbiye.
Luiz Gustavo'nun yokluğu çok hissedilecek. Fenerbahçe'nin bir oyunu var ama oyun aklı yok. Gustavo takımı yönetiyordu, topun kararını veriyordu. Şimdi Ozan ve Tolga Ciğerci gelecektir bu bölgeye. Üçüncü isim önemli. Tolgay ilk seçenek olacaktır muhtemelen. Jailson da defanstan orta sahaya taşınabilir. Ancak Yanal'ın düzenle oynayacağını çok düşünmüyorum. Sadece Hasan Ali ilk onbire gelebilir.
2011 mucizesini gerçekleştirmesi gerekiyor. Sonrasında da rakiplerinin ne yapacağına bakacak. Galatasaray'ı yenmek, sezon için taraftarı, yönetimi ve teknik heyeti rahatlatacaktır. Kalan maçları daha güvenli ve keyifli oynamalarını da sağlar. Böyle bir rüzgar 12'de 12'yi getirir mi? Kırılma anında devreye girecek bir "yıldızı" olsaydı; "yapar" derdim. Ama yok. Üç maçı var Fenerbahçe'nin, biri Galatasaray ile, ikisi Trabzonspor ile kupa yarı finalinde. Bunları kazanmak zorunda.
Yenilgi halinde Ersun Yanal'ın geleceği tartışılır mı? Soruyu değiştirelim; yenilgi halinde Fatih Terim'in geleceği tartışılır mı? Fenerbahçe taraftarı bu işleri çok seviyor. İşler kötü gittiğinde hep fatura teknik heyete kesiliyor. Halbuki, ellerinde ne var, imkanları neler bakmıyorlar bile. Yenilgi elbette Ersun Yanal'a baskı getirecektir. Ancak "gitsin" söylemleri, Fenerbahçe'ye geçmişi tekrarlatır ki, bundan sonraki senelerde de aynı "şımarıklık" devam eder.
Saygı duyulan bir hakem. Dürüstlüğünden kimsenin şüphesi yok ama futbolu bilmiyor. İkili mücadele analizlerinde sıkıntılar var. Her şeyden öte çok kolay penaltı veriyor. Bu yüzden özellikle duran toplarda defansların dikkatli olmasını tavsiye ediyorum. Bu maç her hakem için zor. Tek umudum, son maçlarda oyuncuların sahada birbirlerine karşı iyi niyetli oynamaları. Bu da hakemi de, tribünleri de rahatlatıyor.
