Fotomaç gazetesi yazarı Levent Tüzemen, Galatasaray'ın gündemini değerlendirdi.
Mustafa Cengiz ve yönetimini, Fatih Terim ile yaptıkları sözleşmeden sonra kutluyorum. Terim, Galatasaray'ın bir evladıdır. Sadece teknik adam olarak kendisine bakamazsınız. Bir kongre ve divan kurulu üyesidir. Yani Galatasaray'da oy hakkı vardır. Yönetimler kendi dönemlerini düşünerek belki böyle bir sözleşmeye imza atmışlardır ama artık Terim'in Galatasaray ile ilgili bağlılığı sözleşmelerle sınırlı olmamalıdır.
Ben olsam Terim ile yoruluncaya kadar ucu açık bir sözleşme yaparım. Örnek veriyim: Terim ile ... Çünkü son dönemlerde Galatasaray getirdiği birçok teknik direktör ile zaman kaybı yaşadı. Büyük paralar kaybetti. Fatih Terim, Galatasaray'ı çalıştıran bir teknik direktör değil Galatasaray'ı yaşayan bir efsane isimdir. Kazandığı kupalar, aldığı şampiyonluklar, Türk tarihinin rekor başarılarıdır.
Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, Nyon'dan döndükten sonra medyaya yaptığı açıklamada "CAS'a gideceğiz" demişti. Bazı hukukçular ve konuyu takip eden Galatasaraylı medya mensupları ile UEFA sürecini takip eden bazı yöneticiler "Ortada bir karar yokken neden CAS'a gidiliyor. Bu doğru bir hamle değil" yorumunu yapmışlardı. UEFA, Hakimler Kurulu'nun geri gönderdiği dosyayla ilgili Galatasaray'a bir faks geçiyor. Bu faksın son satırında "10 gün içerisinde CAS'a başvurabilirsiniz" ibaresi yer alıyor.
Fakstaki UEFA'nın bu talebini görmeyenlerin CAS'a gitmeyi yanlış bulmalarını doğal karşılamak gerekir. Çünkü Galatasaray 13 Haziran'da Savcılar Kurulu ile bir sulh anlaşması imzaladı ve 4 yıllık bir süreçte UEFA'nın istediği yaptırımlara uyacağını kabul etti. Hakimler Kurulu'nun geri gönderme talebinin hak edilmişleri kaybetmeme adına UEFA'nın da talebiyle Galatasaray CAS'a gitmeyi bir sigorta olarak gördü.
Yabancı paranın TL'ye dönüşmesi konusunda yerli oyuncuların sıkıntı çıkaracağını düşünmüyorum. Zaten Türkiye'de yaşadıkları için TL almaları normaldir. Ama yabancı oyuncuların TL'ye geçme gibi bir şansları yok. Burada sıkıntı kur farkı olacak. Ünal Aysal döneminde yerli oyuncularla euro anlaşması yapılmış ama kur sabit tutulmuştu. Eğer yabancı para üzerinden yapan yerli oyuncuya kuru sabit tutup, TL ödemesi yapmaya kalkarsan ciddi bir kaos oluşur.
Sinan Gümüş'ün performansı artık saman alevi gibi olmaması gerekiyor. Geçmişteki hocaları Sinan eleştirirken "Bana şans tanımıyorlar" diye şikayet ediyordu. Sinan şimdi bunu Fatih Terim için asla söyleyemez. Fatih Hoca, Sinan'a fazlasıyla destek çıkıp, şans veriyor ama genç yıldız parlaklığını, istikrarlı bir ortama taşıyamıyor. Sinan'ın öncelikle gol vuruşunu geliştirmesi gerekiyor.
Muğdat'a gelince; Fatih Hoca bu oyuncuyu bilerek ve isteyerek aldı. Hatta hazırlık maçlarında sürekli oynattı. Muğdat'ın ligde forma giyememesinin sırrını hala çözemedim. Muğdat acaba sezon başındaki formundan çok uzak mı, Terim'in sistemine uymuyor mu ya da kalitesi yetmiyor mu. Bence Fatih Hoca, Muğdat'ı Eren'in olmadığı maçlarda santrafor gibi kullanmayı denemeli. Önce bunun çalışmalarını Florya'da yapmalı.
Aralar hep Galatasaray'a sıkıntı yaratıyor. Ancak Cuma günü milli maç sonrası evde oynamak sıkıntıyı kolay aşmak için büyük bir avantaj. Türk Telekom Stadı'nda taraftar futbolcuları resmen oynatacak, şahlandıracak ve kazandıracak bir tempo sergiliyor. Tribünlerin havası, desteği futbolculara itici güç oluyor. Galatasaray, zorlu bir fikstüre başlıyor. Milli maç aralarının bittiğini düşünürsek Galatasaray tempo ve ritim olarak kesintiye uğramayacak. Bursaspor maçında kazanılacak 3 puan zorlu fikstürün dengeli ve kolay geçmesini sağlayabilir.
Fatih Terim sorunlarla yaşamasını bilir. Zorlu koşullara girdiğinde kan kussa bile "Kızılcık şerbeti içtim" diyebilecek kadar cesaretlidir. Eren'in forma giymesi kendi elinde değil, Terim'in tercihindedir. Çünkü sağlık kurulunun sakat olmadığını söylemesine rağmen Eren'in zorlu koşullarda forma giymeyi reddetmesi başta Fatih Terim olmak üzere tüm teknik ekibi ciddi üzmüştü. Eğer Eren'in bu tercihinde parasal bir sıkıntı yaratıyorsa zaten Terim onu kolay kolay affetmez. Ama Eren gelir özür dilerse Terim, Galatasaray'ın menfaatleri adına belki affedici olabilir. Ben Bursaspor maçında da santrforsuz sistemle Galatasaray'ın maça başlayacağına inanıyorum.
Ozan Kabak gibi genç bir oyuncuyu ancak Fatih Terim gibi yürekli ve cesur antrenörler oynatabilir. Bülent Korkmaz'ın forma giymesinde Mustafa Denizli'nin büyük payı vardı. Genç oyuncuya öz güvenini ancak genç yaşta yükleyebilirsiniz. Ozan gözü kapalı Avrupa maçında da oynar. Çünkü Ozan'ın yükselişinde kendisinin öğrenme performansını geliştirmesinin büyük bir payı var. Sadece pozisyon olarak gelişmiyor, yabancı dil sahibi olma konusunda da ciddi çaba harcıyor.
Ozan'daki fiziksel değişimi de gözden kaçırmamak gerekir. Öğrendiğim kadarıyla antrenman sonrası fitness çalışmaları yaptığını da biliyorum. Yani Ozan'ın mükemmel bir iş ahlakı ve örnek gösterilebilecek yaşamı olduğunu söyleyebilirim.
